αηα мєηü
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
benim hiç senim olmamış gibi |
varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın..
sensiz kalma ihtimalı olmayacak, alayına kurulmuş cümlelerin sonunda..
belki bir kaç satır arasında unutulacaksın, bir müddet sonra.. içimden
olmayacak , boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim..
hani hep kızardın ya, konuş konuş derdin... haykırabilirmiyim
korkaklığını.. bıraktığın bu mavi düşleriyşe mavi yalnızlığı, artık
sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabirmiyim
dersin, susarmıyım, gülüp geçermiyim yoksa...?? aslında alıştırmalıyım
kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi
farzetmeli, unutmalı.. seni hiç tanımamış gibi, yaşamımı
sürdürmeliyim.. var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık yeniden
sevmenin sevilebilmenin yeri her yer. zamanı yaşanan ve gelecek tüm
zamanlar olamalı benim için.. evet sayfalardan koparıp bir bir
savurmalıyım seni.. yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımla
hapsetmeliyim bu anılar sokağına.. kopan takvim yaprakları, sensiz
geçen günleri saymamalı, yokluğunun güncesini tutmayı artık
bırakmalıyım.. kabullenmeli, hazmedilmeli, aldırmamalı, hatta sana hak
verebilmeliyim.. bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve
çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.. zira yoksun ''sanki
benim hiç senim olmamış'' ''sanki biz hiç yaşamamışız, sanki aşk
denen o hoyrat sarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gıbi
o kendini biliyorr... |
BÖYLE SEVDİM İŞTE |
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni
gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka
yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu
kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden
ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın
bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En
kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana.
İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.
Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok
edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni
ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu
zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün
yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok... |
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 17 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|